Ana Sayfa
     İznik
     => Şehrin kurluşu
     => Roma Dönemi
     => Bizans Dönemi
     => Selçuklu Dönemi
     => Osmanlı Dönemi
     Tarihi Eserler
     1. & 2. Konsüller
     Çini
     İznik Gölü
     Foto İznik
     İletişim
     Ziyaretci defteri



ALİMLER DİYARINA HOŞ GELDİNİZ - Selçuklu Dönemi





        Selçuklular Döneminde İznik :
    
    Türklerin Orta Asya'dan kalkarak devamlı batıya akınlar düzenlemeleri , kendilerine yeni yerleşim yerleri aramaları mensuplarına daha iyi hayat şartı kazandırma arzusu , Selçuklu Türklerini İznik önlerine getirmişti. Anadolu'nun en uç noktasına kadar fethedilmesini amaçlayanların başında Süleyman Şah bulunmaktaydı. Süleyman Şah fethettikleri yerlere Türkleri yerleştiriyordu.
  İznik, Türklerin İstanbul'a ulaşma isteklerinin önünde mühim bir engel teşkil ediyordu. Birde buna tarihten gelen şehrin ehemmiyeti katılınca , Süleyman Şah komutasındaki Selçuklu ordusunun bu engeli aşması kendilerinde mühim problem teşkil ediyordu.
     Süleyman Şah'ın üstünlüğü bölgede hissedilirken Bizans iç karışıklık içindeydi. Nicephoros Bryennios'un imparatorluğunu ilân ederek Trakya'da isyan etmesi ve Kasım 1077 başlarında Edirne'ye girmesi , ardından bir ordu ile İstanbul'a doğru yola çıkması , bu olaydan sonrada Nicepheros Botaniates'in ( 1078 / 1081 ) Anadolu'da isyan bayrağını açarak 7 Ocak 1078'de imparatorluğunu ilan etmesi 27 Süleyman Şah'a sonradan büyük olacak bir fırsat vermişti.

    Botaniates , Süleyman Şah'ı yardıma çağırması sonucunda, Şah bu çağrıyı kabul eder ve
Botaniates ile birlikte önce İznik'e oradan da İstanbul'a gider. Nicepheros Botaniates'in 24 Mart 1078'de imparatorluk tacını giymesini sağlar. Böylece Türkler, Bizans'ın iç işlerine karışmaya başladılar.

   ( 1081 / 82 )ye doğru bu defa 3. Nicepheros karşı ayaklanan Nicephoros Melissenes , Süleyman Şah'ın desteğine güvenerek İznik'te kendisini imparator ilan etmiştir. Kendi durumunu sağlamlaştırmak için Süleyman Şah'ın kuvvetleri ile İznik'e yerleşmesini istemiştir. Bu suretle İznik merkez olmak üzere bütün Bithynia , Türk hakimiyetine girdi.
   
    Alexius 1.Comnenusun 1081'de imparator olması Bizans için yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Üsküdar'a kadar gelmiş olan Türkleri doğuya doğru çekilmeye mecbur etmeye başladı. Sonunda iki devlet arasında Maltepe'de, Dragos tepesinin batısında İzmit Körfezine dökülen Dragos Çayı sınır kabul edildi ( 1081)
İznik'in fethinden sonra Süleyman Şah ile Melik şah arasında soğuk rüzgarlar esmeye başladı. Melikşah ile Süleyman Şah arasındaki soğuk rüzgarların esmesi iki şahın savaşına kadar gidecekti ki, harbi Abbasi halifesi önleyerek Anadolu'nun idaresi bir menşur ile Melikşah tarafından Süleyman Şah'a devredildi. Süleyman Şah'ta böylece " Sultan " unvanını aldı. 31 Abbasi halifeside hilafet menşuru olarak hilat ve sancak yolladı. Bu suretle Anadolu'da büyük Selçuklu İmparatorluğuna tabî bir devlet olarak 1077 yılında kurulmuş oldu. Süleyman Şah 1081 yılından itibaren İznik şehrini kendisine hükümet merkezi yapmıştır.
   İznik merkez olduktan sonra Süleyman Şah Suriye'ye sefere çıkmış ve şehri, güvendiği adam Ebu'l-Kasım'ı kendisine vekil ve komutan olarak bırakmıştı. Süleyman Şah , bu sefer sırasında yapılan bir savaşta ölünce ( H.479/ M. 1086 ) yerine oğlu Davud geçti. İznik şehrinin baş komutanı olan Ebu'l-Kasım , Davud'u "sultan " olarak tanımadı ve şehri ona teslim etmedi.
     Anadolu'da Türklerin kendi içindeki karışıklığının yanında İznik'e Bizanslılarda akınlar düzenliyordu. 3. Nikephoros'un yerine imparator olan 1. Alexios Komnenos 1086'da Ebu'l-Kasım'ın akınlarını durdurmak için İznik önlerine Tatikios adında bir komutan idaresinde bir kuvvet göndermişti. Fakat bu Bizans ordusu İznik surları önlerinde yenilgiye uğrayarak geri çekilmek zorunda kalmıştır.
     Melikşah ile başa çıkamayacağını anlayan Ebu'l-Kasım, zengin hediyeler ile hükümdara gitti ve aralarında bir antlaşma yapılmasına rağmen , dönüşte katledildi.
Melikşah'ın ölümünden sonra İsfahan'da yutsak olan Kılıç Arslan serbest kalarak Anadolu'ya gelerek , etrafında topladığı kuvvetlerle Emir'in ölümüyle yerine geçen kardeşi Ebu'l Gazi'den şehri almaya muvaffak oldu. Anadolu'da Türk birliğini sağladı.
Anadolu'nun Türkler tarafından süratli bir şekilde fethedilmesi ve Bizanslıların bu harekete mukavemet edememeleri 1074 yılında imparator Mikhael 3'ün Papa'ya Haçlı seferi için müracaat etmesine sebep oldu.
1081 yılında Bizans imparatoru Alexius 1. Comnenus , Peçenekler ve Çaka karşısında güç durumuna düşünce 1091 yılında Papa Urbanus'tan ve doğu Hıristiyanlık alemi ile kutsal yerlerin Türklerden kurtulması için bir haçlı seferi düzenlenmesi çağrısında bulunmuştu.
Papa 12-15-25- Kasım 1095 yılında Clement Konsilini topladı. Bütün Batı Hıristiyanlarını , Anadolu ve Kudüs'ü Türklerden kurtarmak için kutsal savaşa çağırdı. Bu çağrı bütün Avrupa'da derin akisler uyandırdı. Böylece Müslüman Doğu ve Hıristiyan Batı arasında son derece önemli olayların ortaya çıkmasına sebep olacak 1. Haçlı Seferinin hazırlıkları başladı.
     Haçlıların asıl hedefi Kudüs'tü. Fakat, Kudüs'e varabilmek için Anadolu'dan geçmek , Anadolu'dan sağ salim geçebilmek içinde yolları ezerindeki kaleleri almak gerekiyordu. Bu sebeple Haçlıların ilk hedefi İznik idi.
Pierre I'Ermite' nin idaresindeki ilk düzensiz ve disiplinsiz Haçlı kuvveti 1096'da Gemlik ile İznik arasında Türklere saldırmış ve onların karşı saldırısıyla da 7 Ekim'de tamamen imha edilmişti.
      Ertesi yıl Batıdan gelen Godefrei de Boullon'un idaresindeki esas birinci Haçlı ordusu 14 Mayıs 1097'de İznik'i kuşattığı zaman henüz Haçlıların tamamı İznik'e ulaşmamıştı.
Godefrei karargahını şehrin kuzeyine , Bohemund'un ordusuna komuta eden Tangerd'de doğusunun önüne kurdu. Şehrin gören kesimi Raymond de St.Gilles'e bırakmıştı. Batısı ise İznik Gölü ile çevrili idi.
     Şehrin kuşatıldığı haberi , Malatya üzerinde hakimiyet elde etmek için mücadelede bulunan I.Kılıç Arslan'a ulaştı. Bu haber üzerine Sultan muhasarayı kaldırdı ve İznik'e doğru hareket etti. Fakat 16 Mayıs 1098'de Raymond ordusu ile yetişerek güney kesimini de kuşattı. Bizanslıların Kios'da inşa ettikleri gemileri arabalarla getirip göle indirmeleri ile şehir dört taraftan sarılmış oluyordu.
Şehir dördüncü yüzyıldan beri kuvvetle tahkim edilmiş bulunuyordu. 6 km. aşan ve 240 nöbetçi kulesine malik bulunan surlar Bizanslılar tarafından sürekli onarılarak mükemmel bir halde tutulmuştu.
Haçlılar hiç vakit kaybetmeden surlara saldırmaya başladılar. Haçlı ordusunda miğferli ve zırhlı 100.000 kişiden başka diğer asker kadın ve çocuklarla 600.000 kişiyi buluyordu. Kılıç Arslan'ın öncü kuvvetleri İznik ulaştığı zaman , şehrin tamamı kuşatılmış olarak buldular. Türk akıncılar Raymond'un birlikleriyle yaptıkları çarpışmada üstünlük sağlayamayınca Türk ordusunu beklemek üzere geri çekildiler.
     Sultan 21 Mayıs civarında ordusuyla güney istikametinden geldi. Âni bir şaşırtıcı taarruzla şehre girişini sağlamak için derhal haçlılara saldırdı. Fakat yapılan çok kanlı bir çarpışma sonucunda Türkler ilerleme imkanı bulamadılar. Kılıç Arslan çekilmek zorunda kaldı. Selçuklular pek çok kayıp vermişlerdi. Haçlılarında kaybı büyüktü.
    Aralarında genç Boudouin'in de bulunduğu bir çok kimse ölmüştü ; savaşa katılıp sağ kalanlarında hemen hepsi yaralıydı. Bu ilk büyük çarpışmada ağır zayiat vermeleri hem Sultan hem de askerlerin maneviyatına az çok sarsmıştı. Buna mukabil Haçlılar Sultan'ın kendilerine bir şey yapamayacağına inanmış ve bundan cesaret almışlardı. 51 gün süren savaşın sonunda Kılıç Arslan ordusunu daha fazla yıpratmamak için dağlara doğru çekilmek zorunda kaldılar. Sultan geri çekilişi sırasında şehir garnizonuna kendisi artık başka bir yardım yapamayacağı için bildiği gibi hareket etmesini istemişti. Kendileri için teslim olmaktan başka bir yolun olmadığını anlayan Türkler, Bizanslıları tercih ettiler. Şehrin kendilerine telim olması Alexios'un da işine geliyordu. Çünkü böylece şehir yağma ve tahripten korumuş olacaktı.
İmparator Alexios I . Comnenus emrindeki Peçenek askerlerini göl tarafından kaleye sokarak şehrin Türklerden teslim almaya memur etti. Böylece 6 hafta süren muhasara son buldu. İznik 26 Haziran 1097'de Bizanslıların eline geçti.
     Savaştan mağlup olarak geri çekilen I. Kılıç Arslan Haçlı ordusuna karşı koymak için Anadolu'da ki türk kuvvetlerini toplamaya başladı. Böylece Danışmend Gümüş Tekin ile Kayseri emiri Hasan Bey'de orduya katıldılar. Anadolu'da ilerleyen Haçlı ordusu ve Selçuklu ordusu Eskişehir ovasında 1 Temmuz'da karşılaştı. Kazanan haçlılar oldu.
     Haçlıların zaferinden sonra İznik yeniden Bizans topraklarına katıldı. 1204'de dördüncü Haçlı seferi ordusu İstanbul'u alıp Bizans devletini kaldırdığında Fransızların İznik dük alığı dedikleri Nikaia Haçlı şövalyelerinden Levis de Blois'in payına düşmüştü.
    Fakat Bizans devletini yeniden canlandırmağa uğraşan I. Theodoros Laskaris ( 1204 / 1202 ) şehrin direnişini kırarak İznik'e sahip olmuş ve buradan imparatorluğunu ilan etmiştir. Bundan böyle İznik 1261 yılına kadar Bizans başşehri oldu. Fakat Latinlerin aynı tarihlerde İstanbul'dan atılması ile Bizanslılar yeniden eski başkentlerine ( İstanbul ) döndüler.
       İstanbul'un yeniden ele geçirilmesi ile Bizans açısında İznik eski önemini koruyamamış, tâkî Osmanlı burayı fethedinceye kadar.

Bugün 9 ziyaretçi (17 klik) kişi burdaydı!

DÖRT MEDENİYETİN BAŞKENTİ İZNİK
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol